Bana Bakma Sen

Daha o kadar yaşlı ve daha o kadar
ölü değilken ruhum
bana bakarken kaçırdığın gözlerin mesela
bana bakmaya ve kaçmaya çaba sarf ediyorken
henüz hiç dokunmamışken tenine seni
özlüyorken gecenin yarısında!
Beni küçümsememelisin.

Belki sen "zaten kırılmış bir kızsın"
belki ben paramparça.
belkilerle çıkmaktan başka yola
bir yol yok bana sorunca.

Ve hiç kırılmamışsan eğer gerçekten
ilk ben kıracağım seni ki bu
aşkın doğasında var.
ve sen paramparça edeceksin beni
bu da.

İsmet Özel bu saatte gelmemeli aklıma
gamzeni düşünmeliyim
hiç tanımadan seni özlemeliyim!

Daha o kadar yaşlı ve  o kadar ölü değilken
seni seviyorum dediğini duyar gibiyim.

Bana bakma sen
Ne içmişim kim bilir!

Gamzende Uyurum

Biraz sarhoş ve büsbütün yenik
eve dönmüş çamaşır asarken gece yarısından sonra
gamzende uyumayı düşlüyorsam
ve bunu sana söylemeye korkuyorsam
aşık oluyorum demektir ki ben
çok güzel aşık olurum.

Çelik şarkısı değil bu
gerçek
gece gibi, dolunay gibi gerçektir aşk
astığım ıslak çamaşırlar gibi ki sırılsıklam değil onlar
benim kadar
ben gamzende uyurum
uyanmasam da umurumda olmaz bir daha.

Ki aşk der kimi buna
ve ben çok güzel aşık olurum.
Gamzende uyurum, uyanmam.

ZB

ZB plakalı araba görünce
aklıma geliyor
ZB plakalı araba alma isteğin
Hem de Peugeot 206!


ZB plakalı araba kullanan
çok var şimdi
ama hiç biri
Kazım Koyuncu değil"

Metropol Müzik olan ve 18 kere "ella ella"
çalıp dinlediğimiz o yer artık
öyle bir yer de değil.
18 hala aynı hem "Ella Ella"

Sen mi gittin
ben mi
Hiçbir şey hem de hiçbir şey
eskisi gibi değil!
Bazi hem bazi şarkilar olmasa:

Yalnız özlemek yalnız
eskisi gibi.

Hangisi

Doğdum
yalnız ölüyorum
kimsenin umrunda değil!

İnsan olmanın en kötü
hem hem güzel tarafı
hem herkesin gözünün önünde olmak
hem kimsenin umurunda olmamak.
doğsak gülümseyen insanlar
ölsek kimsenun umurunda değil.

Yaşamak mı zor hatta imkansız
ölmek mi?

Bir yandan nasıl olsa öleceğiz
ve yaşayacağız nasıl olsa
hangisi  zorsa onu seçip en çok acıyla!

Yuri Gagarin

"Efendim merhaba;
Ben Yuri Gagarin
Siz galaksinin en güzel yıldızından güzelsiniz"
diyebilsem
"siktirgit kodumun uzaylısı" diyecek kadınlara aşık oldum.

Hiç akıllı değil kalbim
acı çekmeye programlı kalbim.

Bir gün öyle özlemişim ki seni
"sıfır" diye tanımladım içimdeki boşluğu
diyebilsem
"siktirgit kodumun salağı"
diyecek kadınlara aşık oldum.

Bu bir şiir bile değil tamam
Ancak şiir sevmeyen kadınlara aşık olmayı
hâlâ kaldıramam.

Hiç akıllı değil kalbim
kırık kalbim
paramparça olsa da kimsenin...


Efendim merhaba
Ben Yuri Gagarin!

Yarın Öleceğiz

Şunu farkettiğimizde
yarın öleceğiz demektir:
Sevişmediğimiz her gün zarar!

Şunu fark ettiğimizde
hiç yaşamamışız:
Sevişmediğimiz her gün zarar!

Yarın öleceğiz...

Bu Senin Gözlerin

Bu senin gözlerin
Hiç kimse dünyaya ve sana
senin gibi bakmak zorunda değil!

Hiç kimse gördüğün gibi değil
ve sen dışarıdan göründüğün gibi...

Durup Dururken

"Yine mi aşk,
daha öncekinin taksidi bitmemişti."

Öyle durup dururken sevsen sen de
aşk adına acı veren hiç
hiç bir şey yaşamasak.

Geride aşk olsa hatırladığımız tek şey
sadece aşk.

Ne olur durup dururken,
durup dururken sevsen?


Sonra başka şeyler kalacak aklımızda
belki anılar,, belki acılar
durup dururken sevmeli insan.

Durup dururken aşık olsan sen de
daha öncekinin taksidi bitmeden.

Ağrı kesici olsak birbirimize
öpsem saçlarından
öpsen yanaklarımdan

İyileşsek
Yaralarımız icraya düşmeden.
Öncekinin taksidi bitmeden...
Öyle
Durup duirurken...

Bayramın Kutlu Olsun

Sanki gelecek misafirlerim varmış gibi
öğlene yetiştirdim bayram temizliğini
yorulup oturunca anladım kimsenin gelmeyeceğini.

Belediyenin ilaçladığı sokaklardan
kaçmak için kapalı pencerelere çarpan kelebek gibi
çarptım gözlerine
çarptım kalbine
hayatına çarptım
fark etmedin.

Ben evimi temizledim geleceğini  düşünüp
sen, seni  düşündüğümü bile bilmeyeceksin.

Sarhoş kelebek gibi cama çarparken
her an yaşayacakmışım gibi
zaten iki saat kalmış olan ömrümü.

Bayramın kutlu olsun, pencereni açık tut!

Katibim

Katibim,

Cinayetler, tecavüzler yazarım.

Çoğu aşkla başlayanlar

Sen ve ben gibi

Geri kalan her şey gibi.

Cinayete dönmeyecek aşk yok belki

…

Yalan söylemek istemiyorum da

Güzel söz söylemek istiyorum aslında

Güzel söz yalansız olmuyor, öyle bir dünya.

Bir kadın ve bir erkek

Ölümüne aşklar

Ölümüne aşklar yazıyorum ha!

Kadının karnının sol tarafından bacaklarına kan sızıyor

Tahta döşemeye çarpan kafası iki kere sekiyor

Seviyorum diyor adam, sevdim, ölümüne sevdim!

Katibim

Ama güzel sözler söylemek değil işim

Ki, şair de değilim.

En Çok Kendime Yabancıyım

En çok kendime yabancıyım!

Sürekli kaygılarım oldu, arkadaşlarım, çocukluk arkadaşlarımdan başlayarak, kız arkadaşlarım, sevgililerim, eski karım, çocuğum, platonik sevgilim, anam, babam, kardeşlerim...

Sürekli tanımam gereken insanlar vardı etrafımda. Bana davranışlarını, birbirlerine davranışlarını izlemem gerekiyordu. Ya da bana öyle geliyordu. Hepimize öyle geliyordur!

Kendimi sevdirmek için belki onları tanımaya çalıştım, yaşlandım, ömrüm bitti.

Yanımda hiç kimse yokken bakındım, bakındım: En çok kendime yabancıyım!

Ben kimim?

Kendime Söylediğim Yalanlar

Kendime söylediğim yalanlara artık
kendim bile inanmıyorum
Bir gemi geçiyor gecenin içinden
Düdüğünden ürküyor martılar
Bir yıldız hızla göğsüme saplanıyor
Canım acımıyor yalnız,
 korkuyorum biraz.

Kuzgun, bir kara kuzgun gagasında taşıyor beni
Benim yükseklik korkum var
Bir umuttan yoruldum demek bu.

Sen inansan yeter aslında
Bildiğim tek doğru seni sevdiğim
Soğuk, acımasız ve estetiksiz
hiç romantik değil hem
düz ve abartısız seviyorum seni
Senin yalanlara ihtiyacın var.

Kendime söylediğim yalanları
sana söylemeye kıyamam.

Gözümden Akan Kirpiler

Çok ağladım çocukken
tavuğa mesela uçamayan
bir horozun kalbine bir tavuğun
Tiksindim ağlamaktan
ağladığım anda biri beni acıtır.

Gözlerimden dökülen kirpiler
tenimi ve işaret parmağımı yırtarken
ağladım diye zayıf sanır beni
örümcek ağındaki kelebek.

Kimse ağlatamaz beni ve hatta
bazı yerlerde ayıp olmasın diye
ağlarım kendimi yırtar gibi
kör dikenli bir kirpiyle.

Çok ağladım küçükken
ne horozun kalbi, ne de tavuğun
değişen bir şey olmadı
kirpiler aktı gözümden sonra.

Hep Emindim Sevdiğime

Hep emindim sevdiğime;
midemde kelebekler, uykusuz geceler
ezberlediğim kokular vardı.
Dudaklarıma değince ayrı, yanaklarıma değince ayrı
ellerimde bahar kokardı ayrı
saçların.

Hep emindim sevdiğime
göğüslerin yapışıp sırtıma
sarıldığında yaşamayı dilerdim
sonsuza kadar hem de.
ölüm olmasa yaşanır mı ya işte o an
en tatlı ölüm sendin.

Benim sorumluluğum orada biter; hep emindim sevdiğime.
Sen sevdin ya da sevmedin.

Kadın ve Şiir

Yazdığım şiirleri sevmeyen bir kadın sevdim
Şiir sevmediğini sanırdım, benimkileri sevmezmiş.
Elinde şiir kitabıyla görmüşler ya da beni özlemiş.

Hiç şiir sevmeyen bir kadın sevdim ama o zaman gençtim
Şiir sevmeyen kadın görmemiştim
Bir sabah çektim gittim, ben de onu özledim.

Ben başka kadınlar sevmedim
ama bazı kadına her şiir yakışır.

Fil, Zürafa ve Annem

Yaşasam, ne gerek var!
Ölsem, annem üzülür!

Bir fil büyüyüp tam kalbinin dibinde
gururundan başlayıp eziyor ne gelirse önüne
hep en yakındaki gölge
file dönüşüyor kime güvensem.

Aynı şiiri seviyoruz
ve başka insanları düşünüyoruz
acıyor bu yüzden ortak yanımız
bilmeyeceğiz belki aynı şiiri sevdiğimizi ama
Yaşasam bir ihtimal var,
ölsem annem üzülür.

Kalbime fil bastı ve kirpiklerim
bu zürafayı taşıyamıyor.

Düş

Düşlerimden düştün
geberip gidebilirsin şimdi
Kırık bir düşsün benim için
düş kırıklıklarım.

Düştün düşlerimden
ne kadar parçalandıysan sen
ben o kadar acı çektim
geberip gidebilirsin
beni bu acılar öldürecek zaten
arkada kalmasın gözlerin.