Attığım adımlar altında kalan cesetler soluk alıp veren, solup alıp giden
Bir ölü kelebek mevsimi şakağımda ölü, göğsümde ölü, yağmurda ölü
Çığlıklarımda sessis sedasız ölü kelebekler fışkırıyor içimden.
Bakışlarım, soluğum, parmaklarım, şiirler ölü kelebek.
Denizi, martıları ve heykelleri olan bir şehirde ölüp gitmek mi güzel
neden soluğumu tutan bir ölü kelebek, neden kalbimi sıkıp durduran
Hepsi aynı renkte, aykı kokuda aynı seste birleşip öldürüyorlar beni.
Kaçmak istediğim yollarda birikmiş ölü kelebek yığınları var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder