Acemice ciltlenmiş, okunmuş, üflenmiş, kutsal bir kitabın
ilk sayfasında
Sahtekârlığın kusursuz tanımlarından kurtuluyorum.
Ürkekliğim kalbimin normal, tenimin kurşun geçiriyor
olmasından.
Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana okunmamış
Yazıldığında henüz yazı icat edilmemiş, yalnız yazlarda
yaşarken insanlar.
Uygarlık merkezlerinde buğday ve arpa
Ve bunların suyunu çıkaranlar, okumuyorlar bin yıldır.
Dolaysız bir amaç uğruna: karnımız doysun.
Büyük ölçüde ıssız ve keşfedilmemiş insanlar
Halkların emeği keşfedilmemiş
Açlık çekilen ve yıkıntıya dönmüş işte
Kimse başkasını görmüyor yüzünün önündeki aynadan!
Hiyerarşik bir toplum mu olur veya toplum
Ölüyorsa herkes aynı şeyden ölmeli, yaşıyorsa herkes aynı
Hayatta kalmanın doğal, kaçınılmaz koşulunu koşuyorum.
Gel gör ki, çıplağım, kırılmıyor yüzümün önündeki ayna
Birkaç atom bombası daha taşıyabileceğimi sanmam
Gözlerini açmadan konuşuyorsun ve can kulağıyla dinliyorum:
“Sen de uyusana…”
Uyuyorum.
Uyanmamacasına!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder