Başka türlü nasıl şiir olurdu yalnız kalmasaydı sokaklar
Küçük ayaklardan, ayak izlerinden ve sıcak soluklardan ısınan.
-Soluksuz üşüyorduk.
Bir mevsim nasıl duruyor ayakta, duymadan saçlarını
Kaç yaşına geldin kim bilir, kim bilir kaç mevsim tutundu saçlarından.
-Yağmursuz ve ıslanmıştık.
Gittikçe yoksullaşan, yalnızlaşan şubata bir çıplacık insan
Bir gölgeye sığınıp serçe parmağını uzatıyor.
-Uzansan tutunacak.
Kıyısında durmuşuz bir uçurumun ve beklediğimiz rüzgâr
Ne anlamı var rüzgârsız düşmelerin, bunca beklemek için.
-Sebepsiz düşmelerden korusun.
Belki kalabalık sokakta fark edilmezdik, nereye kayboldu herkes
Belki yalnızlıktır çoğaltıyor insanı, belki yokluğun daha çok yalnızlıktır.
-Neyimiz artacak şimdi kim bilir.
30 Ocak 2021 Cumartesi
Kim bilir
21 Ocak 2021 Perşembe
Varolma ihtimali
Varlığınla bir şeyleri güzelleştirenibilirdin
Yoksun, bir değişiklik olmadı.
Mesela aynı kişiler bindi otobüse
Birbirinden habersizdiler
Çoktular
Alabildiğine yalnızdılar.
Mesela herkesin piç dediği bir çocuk
Yardım etti yine
Yolda karşıya geçmeye çalışan
Kör ve yaşlı kadına.
Kediler gitmediler sokağın başından sonra
Onlar seni hiç beklemediler
Bağlanmadılar yaşamak için tek bir şeye
Aç da kaldılar bazen,
ağlamadılar bir lokma için.
Kirli ve çirkin, balıklarıyla denize akıp kendini akladı sarıçay
Üçü de kızıl saçlı üç kadın aynı köprüdeydi
Belki İzlandalıydılar
Cuma pazarı hep kuruldu.
Dedim ya; hiçbir şey değişmedi
Bir müddet sonra hiçbir şey düşünmedi;
Senin var olma ihtimalini.
16 Ocak 2021 Cumartesi
Bir Yalnızlık
Gecenin saçları dalgalı, koyu kahverengi
Gözlerine mi daha çok, saçlarına mı daha çok
Yoksul bir kadeh şarap kokuyor
Dudaklarından başka bir şeyin tadı kalmadı.
Avuçlarım, avuçlarımdaki yoksunluk
Zihnimde sessiz
Kimsenin duymadığı çığlıklar
Yokluğuna mı daha çok, gölgene mi daha
Kimin aklına gelir bunca yalnızlık.
Benim bir tenim yok
Varlığım bile şüpheli
Kahverengi bir çift
Bir var, bir yok.
Bir yudum kırmızı
Nar gibi ekşi ve tatlı ve çok kalabalık
bir yalnızlığı anlatmaya nar ne gerek?